Haber

Çeşmelilerin ‘halk plajı’ mücadelesi: Bedelsiz kalmak için ihaleye girdiler ve kazandılar

Çeşme’de ücretsiz denize girilebilen birkaç koydan biri olan Güçlük Koyu, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 11 Temmuz’da ihaleye çıkarıldı. İzmir Çevre Müdürlüğü’nün ihaleden haberi olmamasına ve bu doğal sitin korunmasına karar verilmesine rağmen ihalenin duyurulması tepki çekmiş, anayasal deniz hakkı olan denize girme hakkını engelleme isteği çevrecileri harekete geçirmişti.

Artı Gerçek’in haberine göre,Yıllardır halkın serbestçe kullandığı Güçlücek Koyu’nun kiraya verilmemesi için açılan ihaleye dokuz sitenin kurduğu Güçlücek Koyu Doğal Hayatı Savunma Derneği (GÜDODER) katıldı ve en yüksek teklifi verdi.

İHALEDE SÜRPRİZ SONUÇ

2 bin 161 metrekarelik halk plajının 3 yıllığına kiralanacağı ihaleye 6 talip katıldı. İhaleyi, yöre halkının kurduğu Biz Güçlücek Koyu Yaban Hayatı Koruma Derneği, yıllık KDV dahil 67 milyon 440 bin TL’lik teklif vererek kazandı. Kiraların yüksek olması nedeniyle koyunların çalıştırılamayacağını belirterek ihalenin iptalini talep edecek olan dernek, 30 Temmuz Pazar günü saat 17.00’de Güçlücek Koyu’nda basın açıklaması yapacak.

ÜCRETSİZ DENİZE GİDİLECEK ender YERLERDEN BİRİ

Güçlücek Koyu’nun Çeşme’de ücretsiz denize girilen ender yerlerden biri olduğunu belirten dernek başkanı avukat Seher Gacar, “Bu koy civardaki 9 site ve Ovacık köylüsü tarafından uzun yıllardır kullanılmaktadır. tekrar kiraya verdi.Kiracı firma birçok hukuksuz uygulama yaparak doğal sit alanına büyük zarar verdi.Halkın haklı çabasıyla kira sözleşmesi feshedildi ve koy geri alındı.Benzeri geçen yıl Çiftlikköy-Altınkum’da da yaşandı. Yine halkın haklı mücadelesi nedeniyle sahil işletmesinin ruhsatı iptal edildi” dedi.

‘PAHİLİ YOK ETMEK İÇİN ZOR OLMAK İSTEDİK’

Plajların ihale ile kiralanmasına karşı olduklarını vurgulayan Gacar, “Dernek olarak halkın Anayasa ile güvence altına alınan plajları özgürce kullanma hakkını korumak istiyoruz. 20-30 yıldır kamunun özgürce kullandığı Güçlücek Koyu’nun kiraya verilmesine karşıyız. Maalesef bakanlığın bu karavanı yeniden ihaleye çıkardığını kısa bir süre önce öğrendik. Koyunların halk tarafından kullanılmasının önüne geçmek ve yeniden doğal sit alanı olan bu kıyının ticari çıkar hırsıyla yok edilmesini önlemek için de ihaleye katıldık. En yüksek teklifi derneğimiz verdi” dedi.

İHALENİN İPTALİNİ İSTEYECEKLER

İhaleyi iptal etmek istediklerini anlatan Gacar, “Kurulduğumuzdan beri amacımız aynı; Sahiller halk içindir, girişte fiyat alınamaz. Halkın denize girmek için ne özel teşebbüse ne de devlete para ödemesini yanlış bulmuyoruz. Bu aşamadan sonra üyelerimiz ve yönetim kurulu ile istişare ederek 30 Temmuz Pazar günü saat 17.00’de basın açıklaması yaparak ihalenin iptal edilmesini ve Güçlücek Koyu’nun halk plajı olarak kalmasını kararlaştırdık. Başta Ovacık halkı olmak üzere tüm çevreci dostlarımızı basın açıklamasına davet ediyoruz.”

“OPERATÖRLER SÖZLEŞMELERİ TAKİP ETMİYOR”

Çeşme Çevre Platformu Sözcüsü Ahmet Güler, “Devlet burayı ecrimisil yöntemiyle kiralıyor. Kira sözleşmesinde doğayı korumak, belli bir metrekarelik büfe, sahili halka açık tutmak gibi maddeler var ama pratikte işler farklı. Bu kira sözleşmesini alan dozerle buraya dalıyor. Ziyaretçilere kira sözleşmesini de gösterir. Kimse incelemediği için aynen ‘devletle sözleşmesi var’ diyor ve geri dönüyor.”

‘ÜCRETSİZ HALK PLAJ SAYISI BİR ELİN PARMAKINI GEÇMİYOR’

Sahillerin bir süre tel örgülerle çevrildiğini ve tamamen işgal edildiğini kaydeden Güler, “Bir süre sonra çevreliyorlar, tamamen işgal ediyorlar ve kimseyi içeri almıyorlar. ‘Bu benim’ diyor. Sözleşmeye aykırı davrandıklarını bakanlığa şikayet ediyoruz ama orada birini ayarlıyorlar ve bakanlık yine ilgilenmiyor. Ancak sözleşmeyi feshetmeleri gerekir. Sadece büfe olmalı ama bir süre sonra diskotek ve gece kulübü oluyor. Çeşme’de ücretsiz plaj sayısı neredeyse bir elin parmakları kadar. “Beş bedava olmayan plaj yoktur” dedi.

“KIYILARIN KİRALANMASI ANAYASAYA AYKIRIDIR”

Sahilleri halka kapatmanın anayasal bir suç olduğunu belirten avukat Şehrazat Mercan, “Anayasa’nın 3’üncü bölümünün 43. maddesinde; Kıyılar devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyı şeritlerinin kullanımında öncelikle kamu yararı gözetilir. Kamu yararının gözetileceği bir yerin kiraya verilmesi anayasaya aykırıdır. Kıyılar kuşatıldı. Denize erişim temel bir insan hakkıdır. Kesinlikle kiraya açılmamalı, aksine belediyeler düzenlemeli. Bu kiralamada kamu yararı yoktur. Herkes çıkıp hakkını aramalı” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu